2013 - MAKALELER


Arkadaşına gönder

Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


Dünya işi, âhireti kazanmaya...
4/16/2013

Bir kimsenin dünyâ işleri, yani mal, mülk, makam, şöhret, evlât ve nafakasını temin için çalıştığı işler, âhiret için çalışmasına mâni olmamalıdır. Münâfıkûn sûresinin 9. âyet-i kerîmesinde meâlen; (Mallarınız ve çocuklarınız, Allahü teâlâyı, hâtırlamanıza mâni olmasın!) buyuruldu.

Bir gün halîfe hazret-i Ömer, ticâretle meşgûl olanlara hitaben; "Ey tüccârlar! Önce âhiret rızkını kazanın! Sonra dünyâ rızkına çalışın!" buyurmuştur. Din işlerinde, ibâdetlerde, harâmlarda, dînini seven ve kayıranlara uymalı, dînini dünyâya değişen, ibâdete harâm, bid'at karıştıran, Müslümânlıktan haberi olmayanların yanına, sesine, sözüne yanaşmamalıdır. İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyuruyor ki:

SAKSI VE ALTIN KUPA
Bir kimsenin dünyâ ticâreti, âhiret ticâretine mâni olursa, bu kimse zavallıdır. Bir çömlek almak için, altın kupa verene ne denir? Dünyâ, saksı parçası gibidir, hem kıymetsiz, hem de çabuk kırılır. Âhiret ise, altından kupa gibidir, hem çok kıymetli, hem de dayanıklıdır, kırılmaz. Hattâ hiç tükenmez. Dünyâ ticâretinin âhirete yaraması için ve Cehenneme sürüklememesi için, çok uğraşmak lâzımdır.

Çarşıda, işte Allahü teâlâyı zikir, tesbîh etmeli, her ân Onu hâtırlamalıdır. Dili ve kalbi boş kalmamalıdır. İyi bilmelidir ki, o ânda kaçırdığını, bütün dünyâyı verse, bir dahâ eline geçiremez.

Gâfiller arasındaki hâtırlamanın sevâbı çok olur. Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
(Gâfiller arasında Allahü teâlâyı zikreden kimse, kurumuş ağaçlar arasında bulunan yeşil fidân gibidir ve ölüler arasındaki cânlı gibidir ve harbde kaçanlar arasında, arslan gibi döğüşenler gibidir.)

Peygamber efendimiz bir kerre de buyurdu ki:
(Çarşıya giderken, lâ ilâhe illallah, vahde hü lâ şerîke leh, le hül mülkü ve le hül hamdü, yuhyî ve yümît, ve hüve hayyün lâ yemût, bi yedihil-hayr, ve hüve alâ külli şey'in kadîr diyen kimseye, çok sevâb yazılır.)

Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri buyurdu ki:
"Pazarda çok kimse vardır ki, sofîler halkasında oturanlardan daha kıymetlidir. Öyle kimseler tanıyorum ki, pazarda her gün üçyüz rekat namâz kılmakta ve otuz bin tesbîh okumaktadır."

Dînine, ibâdetine yardım niyyeti ile dünyâya çalışanlara, hep böyle sevâb vardır. Yalnız para kazanıp, dünyâ malı toplamak için çalışanlar, sevâptan mahrûm kalır. Hattâ bunlar, câmide, namâzda iken de, kalbleri dükkânın hesabındadır, fikirleri, düşünceleri dağınıktır.

Dünyâ işlerine çok düşkün olmamalıdır. Meselâ, çarşıya herkesten önce gidip, herkesten sonra çıkmamalı. Tehlikeli ve uzun yollara gitmemelidir. Mu'âz bin Cebel hazretleri buyuruyor ki:
"Şeytân, pazarda, yalan, hîle, hıyânet ve yemîn ettirerek Müslümânları günâha sokmaya çalışır. Önce gidip, geç çıkanlara dahâ çok asılır."

Peygamber efendimiz de bir hadîs-i şerîflerinde; (Tüccârın, esnâfın en kötüsü, erken gidip, geç dönenlerdir) buyurmuştur.

Sabâh namâzını kılmadan ve kitâp okuyup birkaç şey öğrenmeden işe gitmemeyi âdet edinmelidir. İhtiyâcı kadar dünyâlık kazanınca, âhireti kazanmakla meşgûl olmalıdır. Çünkü âhiret hayâtı sonsuzdur, ona ihtiyâç dahâ çoktur ve âhiret ticâretinde iflâs etmek üzeredir. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe hazretlerinin hocası ticâret yapardı. Her gün, iki habbe kazanınca eşyâyı toplar pazardan çıkardı. Din büyüklerinin hepsi, ihtiyâcı kadar kazanınca, ibâdetle, ilim öğrenmekle meşgul olurdu.

ŞEYTAN'IN HÎLESİ!..
Şeytân, insânı kandırmak, ibâdet yaptırmamak için, hîle olarak; "Şimdi dünyâyı kazanmak için çalış da, rahata kavuş, ileride rahat rahat, huzûr içinde ibâdet edersin" diyerek ibâdet yapmaya mâni olmaya çalışır. Buna cevâp olarak; "Ecel benim elimde değildir. Herkesin ömrünü Allahü teâlâ ezelde takdîr etmiştir. Belki yakında ölürüm. İbâdet vazîfelerini vaktinde yapmalıyım" demelidir. Zira hadîs-i şerîfte; (Helekel-müsevvifün) buyuruldu ki, bugünkü vazîfelerini yarına bırakanlar zarar ettiler, demektir.

Netice olarak ibâdetler, Allahü teâlâ emrettiği için yapılmaktadır. Evet, Allahü teâlâ, kullarının ibâdetlerine muhtâç değildir. Fakat kullar, ibâdet yapmaya muhtâçtırlar. Bu sebeple insânın dünyâda kaldığı müddetçe meşgul olduğu işler, ibâdetleri yapmaya, âhireti kazanmaya mâni olmamalıdır.
 
Güncelleme Tarihi
24 Nisan 2024 Çarşamba
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
Ziyaretçi Sayısı
Ana sayfam yap     Sık kullanılanlara ekle