2014 - MAKALELER


Arkadaşına gönder

Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


Kalbleri, dilediği gibi çevirir
11/24/2014

Peygamber efendimize tâbi olmaktan yüz çevirenler, şeytanın dostu olur. Böyle kimselerde olağanüstü şeyler görülürse, bunlar keramet değil, mekr ve istidrâçtır.

Başkasına gelen belaya, zarara sevinmeye, şematet denir ki, kötü huylardandır. Hadis-i şerifte; (Din kardeşinize şematet etmeyiniz! Şematet ederseniz, Allahü teâlâ belâyı ondan alır size verir) buyuruldu.

Bir kimsenin, düşmanı bile olsa, o belâların gelmesine kendisinin sebep olduğunu düşünmesi ve duasının kabul olduğuna sevinmesi, çok kötüdür. Ona gelen belânın, kendisi için bir mekr yani bir aldatma olabileceğini unutmamalıdır. Şunu da hiçbir zaman unutmamalıdır ki, insanın, işine göre, ömrü ve rızkı değişebilir. İyiler kötü, kötüler iyi olarak değişebilir. Böylece birisi ölümüne yakın, iyi işler yapıp, son nefeste iman ile gidebilir. Bir başkası da kötü amel işleyip, imansız gidebilir. Bunun için, Resulullah efendimiz, her zaman; (Allahümme, yâ mukallibelkulûb, sebbit kalbî, alâ dînik) duasını okurlardı ki; “Ey büyük Allahım! Kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin. Kalbimi, dininde sabit kıl, yani dininden döndürme, ayırma!” demektir. Eshâb-ı kiram bunu işitince;

-Yâ Resulallah! Siz de, kalbinizin dönmesinden korkuyor musunuz? dediklerinde;

-Mekr-i ilâhîden, beni kim temin eder? buyurdu. Hadis-i kudside; (İnsanların kalbi Rahmânın kudretindedir. Kalbleri, dilediği gibi çevirir) buyurulmuştur.

Süfyân-ı Sevri hazretlerinin gençliğinde sırtı kamburlaşmıştı. Bunun sebebini sorduklarında;

-Üç üstada talebelik yaptım. Hepsi de âlimdi. Ölüm zamanında üçü de imansız gitti. Ben onların hâlini görünce, korkudan omurga kemiğim eğrildi. Hele üstadımın birine uzun seneler hizmet ettim, talebelik yaptım. Hiçbir edebi terk ettiğini görmedim. Âhirete göçeceği zaman başucunda idim. Gözünü açıp;

-Ey Süfyân! Bana ne olduğunu görüyor musun? dedi. Ben de;

-Ey üstadım, kendinizi nasıl buluyorsunuz? dedim. O;

-Beni dergâhından kovuyorlar, kabul etmiyorlar. Sen buradan git, bize lâyık değilsin diyorlar dedi.

Sonra Süfyân-ı Sevri hazretleri yanındakilerden Kur'ân-ı kerim ister ve elini üzerine koyarak;

-Şahit olunuz ki o, bu mushaftan ve içinde bulunanlardan nasipsiz öldü. Yahudi dinini seçti ve can verdi. Allahü teâlâ dilediğini yapar buyurdu.

Netice olarak, Peygamber efendimize tâbi olmaktan yüz çevirenler, şeytanın dostu ve Rahmânın düşmanı olur. Böyle kimselerde olağanüstü şeyler görülürse, bunlar keramet değil, mekr ve istidraçtır. Allahü teâlânın, bir kulun bütün muradını, isteğini yerine getirmesi, her istediğini vermesi, o kulun Allahü teâlâ katında makbul bir kul olduğunu göstermez. Bunlar, bazı kullarına iyilik ve ihsândır, bazılarına da istidraçtır.
 
Güncelleme Tarihi
26 Nisan 2024 Cuma
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
Ziyaretçi Sayısı
Ana sayfam yap     Sık kullanılanlara ekle