2014 - MAKALELER


Arkadaşına gönder

Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


Salih amel işleyenler...
11/25/2014

İslâm âlimleri, insana vâcib olan birinci vazife, iman, amel ve ihlâs sahibi olmasıdır buyurmuşlardır. Çünkü dünya ve âhiret saadetleri, ancak bu üçüne kavuşmakla elde edilir.

İbadet; doğru itikad, doğru söz ve doğru iş olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Herkesin bunları öğrenmesi ve ona göre hareket etmesi lâzımdır. Doğru itikad, doğru söz ve amel-i salih, birinci vazife olmalıdır. Necm suresinin 32. âyetinde mealen; (Allah, salih amel işleyenlere, Cennetini verecektir. Onlar, küçük günahlardan ve büyük günahlardan ve fuhuşlardan sakınanlardır. Senin Rabbinin affı boldur) buyurulmuştur.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
“A'mâl-i saliha, İslâmın beş rüknü, direğidir. İslâmın bu beş temelini, bir kimse hakkı ile, kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulması kuvvetle umulur. Çünkü bunlar, aslında salih işler olup, insanı günahlardan ve çirkin şeyleri yapmaktan korur. Nitekim, Ankebût suresi, 45. âyetinde mealen; (Kusursuz kılınan bir namaz, insanı pis, çirkin işleri işlemekten korur) buyuruldu. Bir insana, İslâmın beş şartını yerine getirmek nasib olursa, ni'metlerin şükrünü yapmış olur. Şükrü yapınca, Cehennem azabından kurtulmuş olur. Çünkü Nisâ suresi, 146. âyetinde mealen; (İman eder ve şükrederseniz, azab yapmam) buyuruldu. O hâlde, İslâmın beş şartını yerine getirmeye cân ve gönülden çalışmalıdır.”

Abdullah-ı İsfehâni hazretleri, nasihat isteyenlere buyurdu ki:
“Akıllı kimse, imanını korumak için, Allahü teâlânın emir ve yasaklarında gevşeklik göstermez ve salih amellerde kusur etmez. Allahü teâlânın, mü'minlerin kalblerine verdiği iman, tabiat ve heva zulmetiyle perdelenmiştir. Bunun açılması için perdeleri ortadan kaldıracak şeye ihtiyaç vardır. Allahü teâlâ, salih amellerle imanı kuvvetlendirmek için, emir ve yasaklarda bulunmuştur. Kökü, yakîn toprağında bitmeyen, dalları amellerle meydana gelmeyen her iman, Azrail aleyhisselâm canı almaya geldiği zamandaki şiddetli korkular karşısında sabit kalamaz. Böyle kişinin, sonunda imansız ölmesinden korkulur. Bu da ancak son nefeste ve ölüm korkuları zuhur ettiği zaman belli olan bir durumdur. Bu hâl meydana geldiğinde, çok az insan imanında sebat eder. Salih amellerin faydasına kavuşmak, ehl-i sünnet itikadında olmak ve güzel ahlâk sahibi olmakla mümkündür.”

Netice olarak, İslâm âlimleri ve tasavvuf büyükleri, insana vâcib olan birinci vazife, iman, amel ve ihlâs sahibi olmasıdır buyurmuşlardır. Çünkü dünya ve âhiret saadetleri, ancak bu üçüne kavuşmakla elde edilir. Amel, kalb ve dil ile, yani söz ve bedenle yapılacak işler demektir. Kalbin işleri, ahlâktır. İhlâs, amelini yani bütün işlerini, ibadetlerini, yalnız Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmak için yapmak demektir.
 
Güncelleme Tarihi
24 Nisan 2024 Çarşamba
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
Ziyaretçi Sayısı
Ana sayfam yap     Sık kullanılanlara ekle