2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder

Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


İlim, amel etmedikçe...
10/3/2010

Müslümanın, kendisine lâzım olan din bilgilerini ve mesleğine, maişetine ait bilgileri öğrenmesi farzdır. Kur’ân-ı kerîmin birçok yerinde, ilim öğrenmek ve ilim adamları övülmekte, Zümer sûresinin 9. âyet-i kerimesinde meâlen; (Bilen ile bilmeyen hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir) buyurulmaktadır. Resûlullah efendimiz de; (Beşikten mezâra kadar ilim öğreniniz, çalışınız!) buyurmaktadır.

İslâmiyyet, faydalı olan her ilmi, her fenni ve her tecrübeyi emreden bir dindir. Her Müslümana önce birinci farz olan şey, îmânı, farzları, harâmları öğrenmektir. Bunlar öğrenilmedikçe, Müslümânlık olamaz, îmân elde tutulamaz.

Öğrenilen bilgilerlerle amel edilmedikçe de, ilmin bir faydası olmaz. İmâm-ı Gazâli hazretleri, kendisinden nasihat isteyen bir talebesine yazdığı mektupta buyuruyor ki:
“İyi bil ki, amelsiz ilim, insanı kurtaramaz. Bunu sana bir misâl ile anlatayım... Bir kimse, dağda bir arslana rastlasa, yanında tüfeği ve kılıcı bulunsa ve bunları kullanmasını iyi bilse ve ne kadar cesûr olursa olsun, bu âletleri kullanmadıkça, arslandan kurtulabilir mi? Sen de bilirsin ki, kurtulamaz. İşte bunun gibi, bir kimse ne kadar ilim sâhibi olursa olsun, bildiğine göre hareket etmezse, ilminin faydası olmaz. Diğer bir misâl, bir tabîb hastalansa, hastalığını teşhis edip ilâcını da bilse ve bu ilâç hakîkaten o hastalığa çok iyi gelse, ilâcı kullanmadıkça, yalnız bilgisinin onu iyi edemeyeceğini pekâlâ bilirsin. Bir insan ne kadar ilim edinse, ne kadar kitap okusa, bildiklerini yapmadıkça faydası olmaz. Hadîs-i şerîfte; (Kıyâmet günü azâbların en şiddetlisi, elbette, ilminin faydasını görmeyen âlime olacaktır) buyurulmuştur...”

Abdülehad Serhendî hazretleri, nasihat isteyenlere buyururdu ki:
“Bu dünyâ amel yeridir. Karşılık yeri âhirettir. Ameli, işi bitirmeden ücret, karşılık istemek yersizdir. İş ve amel bittiği gün, yapılan işin karşılığı ihsân olunacaktır.

Evvelkiler çok amel etselerdi, az kabûl ederlerdi. Şimdikiler az bir şey yapsalar, çok kabûl ediyorlar. Bir gümüş verseler, bir altın verdik diyorlar. Çünkü şimdi bidatler çoğaldı, nefsin arzuları her yerde mevcut, zulmet dalgaları ise, birbiri ardınca gelmektedir. Heybetinden öncekilerin ve sonrakilerin titrediği, cinlerin, insanların ve hayvanların dehşetinden şaşırdığı büyük korku geldi. Haşir ve neşir günü çok yaklaştı. Bir bölük Cennete, bir bölük Cehenneme gitsin denecek gün geldi çattı. İşte bunları düşünüp uyanmalı, hakîkatleri gören gözleri açmalıdır. Akıllı gençlere, düşünen yaşlılara yazıklar olsun ki, gaflet pamuğunu kulaklarından çıkarmıyorlar ve gurur perdesini basîret gözlerinden uzaklaştırmıyorlar...”

Abdülkâdir Geylânî hazretlerine;

- Hangi ameli esas aldınız da böyle yüksek dereceye ulaştınız? diye sorulduğu zaman;

- Temeli doğruluk üzerine attım. Aslâ yalan söylemedim. Yalanı kâğıda bile yazmadım ve hiç yalan düşünmedim. İçim ile dışımı bir yaptım. Bunun için işlerim hep rast gitti. Çocuk iken maksadım, niyetim, ilim öğrenmek, onunla amel etmek, öğrendiklerime göre yaşamaktı cevabını vermişlerdir.

Abdullah bin Zeyd hazretlerine ilim sâhipleri sorulduğu zaman; “Âlimler üç kısımdır. Bir kısmı, ilmi ile amel eder, insanlar da onun ilmiyle amel ederler. Diğer bir kısmı, ilmi ile amel eder, fakat insanlar onun ilmiyle amel etmez. Başka bir kısmı da ilmiyle kendisi amel etmediği gibi insanlar da amel etmez” cevabını vermiştir.

Netice olarak ilim öğrenmek, çok kıymetli bir emir olmasına rağmen, ilim insanı tek başına kurtarmıyor. Öğrenilen bilgilerle amel edilmedikçe, ilmin insana bir faydası olmaz. Peygamber efendimizin buyurduğu gibi:
(İki şeyden birine kavuşan insana gıbta etmek, buna imrenmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye İslâm ilimlerini ihsân eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu kimse de malını, Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği yerlere harceder.)
 
Güncelleme Tarihi
25 Nisan 2024 Perşembe
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
Ziyaretçi Sayısı
Ana sayfam yap     Sık kullanılanlara ekle