2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder

Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


Kalbleri temizlemenin ilâcı
12/12/2010

Müslümânın her şeyden önce kalbini temizlemesi lâzımdır. Çünkü kalb, bütün bedenin reîsidir ve bütün uzuvlar kalbin emrindedir. Peygamber efendimiz; (İnsanın bedeninde bir et parçası vardır. Bu iyi olursa, bütün uzuvlar iyi olur. Bu kötü olursa, bütün organlar bozuk olur. Bu, kalbdir) buyurmuştur.

Kalbin iyi olması demek, kötü ahlâktan, huylardan temizlenmesi ve iyi ahlâk ile tezyîn edilmesi, süslenmesidir. Kötü huylar, kalbin hastalıklarıdır. Bunların tedâvîleri güç olduğu için, ilâçlarını iyi bilmek ve iyi kullanmak lâzımdır. Huy, kalbdeki meleke, arzû, hâl demektir. İnsanın itikâdı, sözleri, hareketleri, hep bu kuvvetten hâsıl olmaktadır. İnsanın, kendi isteği ile yaptığı hareketler, hep huyunun eserleridir.

İslâm âlimleri buyuruyorlar ki:
“Allahü teâlâ insânda üç şey yarattı. Bunlar; akıl, kalb ve nefistir ki bunların hiçbiri görülmez. Varlıklarını eserleri ile, yaptıkları işlerle ve dînimizin bildirmesi ile anlıyoruz. Akıl ve nefis, insânın dimâğında, kalb göğsün sol tarafındaki yürektedir. Bunlar, madde değildir, yer kaplamazlar. Buralarda bulunmaları, elektriğin ampulde, miknâtısın endüksiyon bobininde bulunması gibidir. Akıl, iyileri, faydalı olanları ve zararlı olanları anlar. Selîm olan akıl, İslâmiyyetin bildirdiği iyi şeyleri kalbe bildirir. Kalb de, bunları yapmayı irâde ederek, dimâğdan çıkan hareket sinirleri vâsıtası ile, organlara yaptırır.

Nefis, dünyâ zevklerine, lezzetlerine düşkündür. Bunların iyi, faydalı, zararlı olduklarını düşünmez. İslâmiyyetin yasak ettiği şeyleri yapmak, nefsi kuvvetlendirir. Zararlı şeyleri, iyi gösterip, kalbi aldatır. Kalbe bunları yaptırarak, zevklerine kavuşmak için çalışır. Kalbin nefse aldanarak, kötü huylu olmaması için, kalbi kuvvetlendirmek ve nefsi zayıflatmak lâzımdır. Aklı kuvvetlendirmek, İslâm bilgilerini okuyup, öğrenmekle olduğu gibi, kalbin kuvvetlenmesi, yani temizlenmesi de, İslâmiyyete uymakla olur. İslâmiyyete uymak için, ihlâs lâzımdır. İhlâs, işleri, ibâdetleri, Allahü teâlâ emrettiği için yapmak, başka hiçbir menfaat düşünmemek demektir. Kalbde dünyâ düşüncesi hiç kalmazsa, kalb kendiliğinden Allahü teâlâyı hatırlamaya başlar. Şişedeki su boşalınca, havanın şişeye kendiliğinden, hemen girmesi gibidir...”

Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşmak için, farzları, sünnetleri ve nâfile ibâdetleri yapmak lâzımdır. Bunlar, şartlarını, müfsitlerini bilerek ve ihlâs ile yapılır. Farzların birincisi, Ehl-i sünnet itikâdına uygun inanmak, ikincisi harâmlardan ve harâm nafakadan sakınmaktır. İhlâs, her şeyi yalnız Allah için yapmaktır.

Âyet-i kerîmeler, hadîs-i şerîfler, evliyânın sözleri, duâ, tesbîh gibi kıymetli şeyler, güzeldir, çok tatlıdır. Kalbin nefse bağlılığı azalınca ve nefsin elinden kurtulunca, bunları okuduğu, duyduğu zamân, bunların güzelliğini anlar ve bağlanır. Kur’ân-ı kerîm okuyunca veyâ dinleyince, zikir yapınca, ibâdetleri yapınca, Allahü teâlâyı sever. Kalb temizlendikten sonra, nefis de temizlenmeye başlar. Kalb temizlenmeden nefsi parlatmak, gece düşmanın yağma yapması için, ona ışık yakmaya benzer. Kalbin temizliği, Resûlullah efendimizin sünnetine uymakla belli olur. İnsanın kalbine, rûhuna, ahlâkına kıymet verilmezse, insanın hayvândan farkı olmaz, hattâ hayvânlardan da aşağı olur. Kalbin temizlenmiş olması ve selâmeti için, Allahü teâlâdan başka hiçbir şeyin kalbe gelmemesi lâzımdır.

Netice olarak, kalbin temizlenmesi, İslâmiyyete uymakla olur. İslâmiyyet, ilim, amel ve ihlâs olmak üzere üç kısımdır. Emirleri ve yasakları öğrenmek, öğrendiklerine tâbi olmak, bunları yalnız Allah rızâsı için yapmak lâzımdır. Kur’ân-ı kerîm, bu üçünü de emretmekte ve övmektedir. Ayrıca kalbleri temizlemenin ilâcı, Allahü teâlânın dostlarının, sevdiklerinin kelâmı, sözleri ve yazılarıdır. Bu din büyüklerinin sohbetlerinde bulunmak ve onların kitaplarını, yazılarını, hayatlarını okumak, kalbleri temizler.
 
Güncelleme Tarihi
19 Nisan 2024 Cuma
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır.
Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan,
herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.
Ziyaretçi Sayısı
Ana sayfam yap     Sık kullanılanlara ekle